gereken ‘’Tarih Bilinci ‘’.
Eğitim sistemimizin aslında bizi eğitmeyi değil, bize ezberletmeyi amaçladığı; yaratıcı düşünceleri
geliştirmemize olanak vermeyip basmakalıp insan modeline sokmayı amaçladığı ve bunda da başarılı
olduğu alanlardan biri de ‘’Tarih’’.
İlk okuldan liseye, liseden üniversiteye kadar ve üniversitede de farklı farklı isimlerle ‘’ Atatürk
İlke ve İnkılapları ,Tarih , İnkılap Tarihi vs. ‘’ tarihimizi gördük ve işledik ama gördüklerimiz ve
işlediklerimiz içimize işlemedi… Bunun en büyük kanıtı olarak da atalarımız gibi yaşayıp atalarımız
gibi davranamayışımızdır… Yabancılardan örnek vermek ne kadar hoşuma gitmese de Almanya ve
Japonya bunu başaran ‘’Tarih’’ i yalnızca kitaplarda işleyen değil ,içlerine de işleyebilen ülkelerden.
Örneğin Japonya; Japonya’da eğitim gören her çocuk ‘’Hiroşima ve Nagazaki’’ anıtını gezip orada
yaşananlar hakkında bilgi edinirler ve Japon çocuklarına şu bilinç aşılanır ‘’ Eğer çok çalışmazsanız ve
kalkınmazsanız bu felaketin bir daha yaşanması kaçınılmaz olur’’. Bizde de her ne kadar Çanakkale
anıtı gezileri yapılıp, Çanakkale Tarih’ini bilsek de ‘’Çanakkale Bilincinde’’ değiliz.
Bir diğer örnek Almanya; Almanya’nın 2. Dünya savaşından sonra ekonomisi çökme noktasına ve
bu felaketten kurtulmak için insanlar aylarca maaş almadan, karın tokluğuna çalıştılar.
Sonuç Almanya G8 ülkeleri arasında, sonuç Japonya G8 ülkeleri arasında…
Buradan sonuçla eğitimcilerimiz ve eğitim sistemimiz öğretirken öğrenebilen, öğrendiğini
uygulayabilen, basmakalıp ve ezberler arkasına sığınmayan bir sistem olduğunda ve bununla
beraber ‘’Tarih’i ’’ de ‘’Tarih Bilinci ‘’ haline getirdiğinde ;
‘’Almanyalar ve Japonyalar örnekleri değil de Türkler örneği verilir ve Türkler
örnek alınır hale gelir ‘’ …
Yorum Gönder