Siyonizm Vaad Edilmiş Topraklar da bir Yahudi devleti kurma
amacıdır. 2000 yıl önce Filistin’den çıkartılan Yahudiler tekrar bu topraklara
dönerek burada bir devlet kurmayı amaçlarlar. 19. Yüzyılda artan milliyetçilik
akımı, Siyonizm fikrinin giderek artmasına
neden olmuştur. Dünya çapında
milliyetçilik akımının artması Yahudilere yapılan baskıları da artırmış ve buna
paralel olarak da Siyonizm akımı güç kazanmıştır.
Dini Siyonizm ilk başta Filistin üzerinde herhangi bir egemenlik kurmayı amaçlamazken, siyasal
boyut kazanınca Yahudiler Tevrat’a da dayanarak bu bölgede yüzyıllardır süren
barışışı bozacak emeller iddia etmişlerdir.
Siyonizm tüm dünyadaki
Yahudiler’in bir halk olduğunu ve anti-semitizmin ortadan
kaldırılamayacağını iddia eder. Buradan hareketle Yahudiler ile Yahudi
olmayanlar kapatılması mümkün olmayan ayrıcalıklar bulunduğunu ileri sürer.
Zannedilenin tersine Siyonizm bütün Yahudilerin kabul
ettikleri siyasi bir ideoloji değil, aynı zamanda İsrail devletinin kurulmasını
sağlayan milliyetçi siyasi bir akımdır.
THEODOR HERZL |
Politik Siyonizmin en etkin isimlerinden birisi de
Macaristanlı bir Yahudi olan Theodor Herzl’dır. 1897 yılında İsviçre’nin
başkenti Basel de, Dünya Siyonist
Kongresi , bir yıl önce ‘’Yahudilerin Devleti’’
isimli bir kitap yazmış olan Theodor Herzl başkanlığında toplanır. Bu
sırada Filistin Osmanlının bir toprağı olan Suriye’nin bir vilayeti
konumundadır. Filistin de 20 bin civarında Seferad Yahudisi yani İspanya’dan göç etmiş olan Yahudi cemaati
yaşamaktadır. Avrupa ülkelerinde artan baskılar, Siyonist’lerin Yahudilere yeni
bir yurt bulma çabalarını acil hale getirir.
Öncelikle kimsenin Yahudilere yer vermeyeceğini düşündükleri için ünlü
banker ailesi Rothchildler’in de
aralarında bulunduğu Yahudi zenginler bir araya gelerek bir ülkeden toprak
satın almak ve Yahudileri yerleştirmek için harekete geçerler. Tabiatıyla öncelikli vatan adayı ‘’Arzı-ı Mev’ud’’
yani Vaad Edilmiş Topraklar adını verdikleri Filistin’dir.
Filistin söz konusu olunca da tabiatıyla hasta adam bile
olsa en güçlü İslam devletinin başındaki Osmanlı yönetimini ve Sultan
Abdülhamit Han’ı bulacaklardır.
Yorum Gönder